top of page
Karşılaşmalar Bir Benjamin Romanı

Karşılaşmalar: Bir Benjamin Romanı // Jay Parini

Stok kodu: 9786052205358

Karşılaşmalar: Bir Benjamin Romanı

Jay Parini

 

“Hiçbir zaman tatmin edemediği Tarih Meleği tarafından öldürülmüştü hiç kuşkusuz. Onu öldüren en bariz şeyse genellikle alaycı bir şekilde tetikte bekleyip en sonunda her zaman sahnede belirerek daha önce gerçekleşmiş olan her şeyin, her çıtkırıldım adım ve irkilmenin, gözün her titreşiminin, kalpten hissedilmiş her çizginin ve rasgele her jestin yazarlığını üstelenen Zaman’dı.”


Walter Benjamin’in 1940 yılında Nazi Almanya’sının Fransa'yı işgalinin hemen ardından Paris’ten kaçışıyla başlayan Karşılaşmalar Benjamin’in tutkularıyla tuhaflıklarının peşine düşüp ölümünün matemini tutuyor.

Felsefe tartışmaları, Nazi işgali, savaş ve kaçış ekseninde ilerleyen, Bertolt Brecht, Gershom Scholem, Hannah Arendt gibi isimlerin de yer aldığı romanda, Benjamin arkadaşları ve ailesi, aşkları ve yalnızlığı, hayatı ve intiharı, gözünden sakındığı elyazması sayfalar vasıtasıyla yeniden ete kemiğe bürünürken hayat hikâyesi de yirminci yüzyılın ortasında dünyayı yakıp yıkan korkunç savaşın güçlü bir metaforuna dönüşüyor.

  • Jay Parini bugüne kadar Anthracite Country, Town Life, House of Days, The Art of Substraction ve New and Collected Poem: 1975-2015 adlı şiir kitaplarının ve The Love Run, The Patch Boys, Son İstasyon (Alfa Yayınları, 2018), Bay of Arrows, The Apprentice Lover ve The Passages of H. M. adlı romanlarının yanı sıra John Steinbeck, Robert Frost, William Faulkner, Jesus ve Gore Vidal gibi isimlerin biyografilerini yazmıştır. Yazarın aynı zamanda Theodore Roethke: An American Romantic adını verdiği eleştirel bir çalışması da bulunmaktadır. Eşi ve üç oğluyla beraber Vermont’ta yaşayan Parini, Middlebury College’ta öğretmenlik yapmaktadır.

  • Türkçesi: Burcu Halaç

    Yayıma Hazırlayan: Cansu Canseven

    Son Okuma: Evrim Öncül

    Kapak Tasarımı: Deniz Akkol

    Sayfa Düzeni: Semih Büyükkurt

    1. Baskı, Mayıs 2019

    386 sayfa / 2. Hamur / Ciltsiz / 13,5 x 19,5 cm

    ISBN: 978-605-2205-35-8

392,00₺ Normal Fiyat
254,80₺İndirimli Fiyat
Adet

OKUMA PARÇASI


1

GERSHOM SCHOLEM


Portbou, İspanya: 1950. Kendi anne babasının ölümüne bile ağlamamış ben, kaybettiğim sevgili arkadaşım Walter Benjamin için burada durmuş gözyaşı döküyorum. Üzerine Pireneler’in gölgesinin düştüğü, yeşil altın rengi denizin üzerinde asılı kalmış mezarlığın dik bir eğimi var.


On yıl, belki daha fazla oldu ama onun kuru otlarda yolunu değiştiren, rüzgârla kıvrılan, köpüklü dalgaların gümbürtüsüne ve çınlayışına yakalanmış sesini hâlâ duyuyorum.


“Eğer Filistin’e senin yanına gelecek olsaydım, durumum büyük ihtimalle bugünkünden daha iyi olurdu. Yine de kim bilebilir ki? Gördüğün gibi ben her yol ayrımında ağırlığımı bir ayağımdan diğerine vererek duraksama eğilimindeyim.”


Benjamin bu satırları 1931’de, hâlâ Filistin’e gelme imkânı varken yazdı. Kafa dengi insanların arasında yaşayacağı Kudüs’e gelebilirdi hani. Bu yıkımın yaşanmasının hiç gereği yoktu. Eninde sonunda ona üniversitede bir kürsü ya da okulda bir pozisyon bulurdum. Öğretmenler her daim rağbet görür. Ya da bir kütüphane olabilirdi. Ondan muhteşem bir elyazmaları ve sanat eserleri küratörü olurdu. Walter Benjamin’den daha fazla bilen kim vardı ki?


Benjamin işlerin Avrupa’da varacağı aşırılığı hiçbir zaman tahmin etmedi: Öyle bir adam değildi işte. Gerçek hayata dair pek bir şey anlamıyordu desek haksızlık etmiş sayılmayız. Benjamin iş siyasete geldiğinde, affınıza sığınıyorum, tam bir kara cahildi. Ama ne edebi bir zihindi! Bir metnin labirentine girebilir, tıpkı Theseus gibi, Minotauros’la karşı karşıya gelip onu katlettikten sonra kendi kalbinden söküp yere serdiği ipliği girişteki aydınlığa kadar takip edebilirdi.


Avrupa düşüncesi, bunu hiç kimse gerçekten bilmese de, şampiyonunu, veliahtını, en tatlı prensini kaybetti. Bilselerdi umurlarında olur muydu? Dünyanın Benjamin gibi bir kişi daha çıkarabileceğini sanmıyorum. Çıkarsa bile, bu kıtanın toprağı artık böyle bir zihin için uygun değil. Bu kirli ve bencil, ruhsuz iklimde hiçbir zaman serpilemez. Bir çuval bezi kuşanmalı, çöle yürümeli, yas tutmalıyım. Yeremya ile beraber haykırmalıyım: “Ve meyvesini ve iyi şeyi yiyesiniz diye sizi semereli diyara getirdim, fakat oraya girince diyarımı murdar ettiniz ve mirasımı mekruh bir şey ettiniz.”


İşte burada, İspanya sınırında, Benjamin’in on sene önce öldüğü yerde duruyorum. O benim arkadaşımdı ve mezarını bizzat görmem gerekiyordu. Her şeyi gözümün önüne getirebilmek ve doğrulamak için. İyi bir uykuyu hâlâ sekteye uğratabilen bu trajedide tam olarak ne yaşandığını ve bu trajedinin nerede yaşandığını görmek için.



Diğer Kitaplarımız

bottom of page