top of page
Riske Övgü Anne Dufourmantelle

Riske Övgü // Anne Dufourmantelle

Stok kodu: 9786052205891

Riske Övgü

Anne Dufourmantelle

 

“Hayat biz canlıların pervasızca aldığı bir risktir.”

 

Fransız filozof ve psikanalist Anne Dufourmantelle’in bu usta işi eseri, tedbir ve güvenliğin temel değer kabul edildiği modern dünyada risk almaya bir övgü. Dufourmantelle özenle ördüğü metninde felsefi düşünceyle bir psikanalist olarak biriktirdiği zengin vaka örneklerini harmanlayarak son derece özgün ve eleştirel bir dünya kuruyor. Bağımlılık, dil, unutuş, aileyi terk etme, yalnızlık, kayıp, kaygı ve itaatsizlik gibi hayatımızın önemli bahislerine bakışımızı sarsacak sorular yöneltiyor. Yazara göre risk dışımızdaki bir tehditten ziyade hayatın içinde bilinmedik bir alan açan, tutumlarımızı, varoluş tarzımızı belirleyen bir dönüşüm â, şimdide olma imkânı.

 

Artırılmış güvenlik önlemleri, sınır duvarları, tetiklenen kötü hatıralar ve sonu gelmez davalarla kendini gösteren bir çağda Dufourmantelle, “Yaşamı riske atmak, yani sahiden yaşamanın riskini almak ne demektir?” sorusunun peşinden gitmeyi öneriyor.

  • Anne Dufourmantelle 1964 doğumlu Fransız filozof ve psikanalist. Felsefe doktorasını Sorbonne’da yaptı. 1998’de yayımlanan teziyle Fransız Akademisi’nin ödülünü kazandı. Çeşitli dergi ve gazetelerde düzenli yazılar yazdı, yayınevlerinde editör olarak çalıştı ve akademik kurumlarda psikanaliz ve felsefe dersleri verdi. 2017’de iki çocuğun dalgalı denizde boğulmasına engel olmaya çalışırken hayatını kaybetti. Başlıca eserleri arasında La Sauvagerie maternelle (Annenin Yabanlığı, 2001), En cas d’amour, psychopathologie de la vie amoureuse (Aşkın Halleri: Aşk Hayatının Psikopatolojisi, 2009) ve Puissance de la douceur (Yumuşaklığın Gücü, 2013, Kolektif Kitap’ın programındadır) yer almaktadır. Türkçeye Jacques Derrida’yla ortak çalışması çevrilmiştir (Davet: Konukseverlik Üzerine, Metis Kitap, 2020).

  • Fransızca aslından çeviren: Murat Erşen

    Yayıma hazırlayan: Eda Çaça

    Sayfa düzeni: Semih Büyükkurt

    Kapak tasarımı: Kolektif Tasarım

    1. Baskı Ekim 2021

    ISBN: 978-605-2205-89-1

    238 s. / 2. Hamur / Ciltsiz / 13,5 x 19,5

270,00₺ Normal Fiyat
175,50₺İndirimli Fiyat
Adet

OKUMA PARÇASI


Hayatını Riske Atmak


Hayat biz canlıların pervasızca aldığı bir risktir.


Zamanımız riskin damgasını taşır: Olasılık hesapları, kamuoyu yoklamaları, borsanın batması etrafında geliştirilen senaryolar, bireylerin psikolojik değerlendirilmesi, doğal afetlere hazırlık, kriz masaları, kameralar. Politik ya da etik söylemin hiçbir boyutu artık bundan kaçamaz. Bugün tedbir ilkesi norm haline gelmiştir. İnsanların yaşamları, kazalar, terörizm ve toplumsal talepler açısından risk, kolektif seferberlik ve ekonomik çıkarlar doğrultusunda hareket eden bir ibredir ve tam da bu nedenle tartışılmaz bir değer olmaya devam eder.


“Hayatını riske atmak” dildeki en güzel ifadelerinden biri. Bu ille ölümle karşılaşmak (ve hayatta kalmak) demek mi, yoksa bizzat hayatın içinde ikamet eden gizli bir tertibat, arzu dediğimiz cephe hattına varoluşu tek başına taşıyabilecek bir müzik var mı? Zira risk (hadi nesnesi hâlâ belirsiz olsun) bilinmedik bir alan açar. Canlı bir varlık olarak bizim için riski ölümden hareketle değil de yaşamdan hareketle düşünmek nasıl mümkün? Karar ânında, risk zamanla mahrem ilişkimizi sorgular. Rakibi tanıyamayacağımız bir kavga, hiç bilemeyeceğimiz bir arzu, yüzünü göremeyeceğimiz bir aşk, saf bir olaydır risk.


Riski kahramanca bir eylem, saf bir delilik, sapkın bir davranış haline getirmeden düşünemeyen bir kültürün neye dönüştüğünü sorgulamamak ne mümkün. Peki ya risk henüz bir edim bile gerçekleştirmeden bir bölgenin sınırlarını çizdiyse, dünyada belli bir varoluş tarzı varsaydıysa, bir ufuk çizgisi oluşturduysa? Hayatını riske atmak her şeyden önce, belki de ölmemektir. Vazgeçişin, boşluk depresyonunun, feda etmenin tüm biçimleriyle yaşarken ölmektir. Varoluşumuzun tayin edici anlarında, hayatını riske atmak, mahrem bir kehanet gibi, bizim için henüz meçhul bir bilgiden hareketle bizi öne doğru iten bir eylemdir; bir dönüşüm ânıdır. Mağara alegorisinde hakiki ışığa dönen mahpusun jesti midir, yoksa Kant’ın ahlak yasasından bahsederken, düşünmek ve özgür olmak için temel alabileceğimiz evrenselliğin içimizdeki dayanak noktası mı?



Diğer Kitaplarımız

bottom of page