Ağaçlar // Hermann Hesse
Ağaçlar
Hermann Hesse
“Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.
Yollara düşme özlemiyle kederlenir yüreğim, akşamları rüzgârda uğuldayan ağaçları duyduğumda. Sessizce, uzun uzun dinlerseniz, bu özlemin esası da anlamı da çıkar ortaya. Sanıldığı gibi acıdan kaçıp gitme arzusu değildir bu. Yurda, ananın belleğine, hayatın yeni kıssalarına duyulan özlemdir. Eve götürür insanı. Her yol eve götürür, her adım doğumdur, her adım ölümdür, her mezar anadır.
Böyle uğuldar ağaç, çocuksu düşüncelerimizden ürktüğümüz akşam vakitlerinde. [...] Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.”
Hermann Hesse 1877’de Almanya’nın Calw kasabasında doğdu. Ailesinin ısrarı üzerine 1891’de Maulbronn’daki İlahiyat Okulu’na başladıysa da oradaki sert, baskıcı eğitime uyum sağlamayı reddederek yaklaşık altı ay sonra Calw’a geri döndü. 1904’te yayımlanan ilk romanı Peter Camenzind’e kadar bir şair olarak tanındı. Birinci Dünya Savaşı sırasında İsviçre’ye yerleşti ve militarizmi, milliyetçiliği eleştiren savaş karşıtı yazılar yayımladı. Çoğu otobiyografik öğeler taşıyan romanlarında doğu mistisizmi, Budizm, insan doğasının ikiliği, idealizm, kolektif bilinç gibi temalar yer aldı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Alman okurlar arasındaki tanınırlığı hızla arttı. Kendini gerçekleştirme ve Doğu mistisizmi gibi konulara artan ilgi, 60’ların ve 70’lerin İngilizce konuşan ülkelerindeki gençler arasında okunmaya başlanmasına neden oldu. 1946’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Hesse şiirleri, romanları, politik makaleleri, öyküleri, denemeleri ve eleştiri yazılarıyla 20. yüzyılın en çok okunan yazarları arasında girdi. 1962’de İsviçre’nin Montagnola kasabasında ölen yazarın en bilinen eserleri arasında Siddhartha, Demian, Bozkırkurdu, Narziss ve Goldmund, Doğu Yolculuğu ve Boncuk Oyunu yer alır.