Ekofeminizm // Maria Mies, Vandana Shiva
Ekofeminizm
Maria Mies, Vandana Shiva
Ekofeminizm kuramları bize, doğanın talanıyla kadın bedeninin sömürüsünün aynı sistemlerin ürünü olduğunu; ekolojik krizlerin buzulların erimesinden çok, kadınların mutfaklarında, tarlalarında ve yaşamlarının yükünde yankılandığını hatırlatıyor. Maria Mies ve Vandana Shiva klasikleşen eserleri Ekofeminizm’de bu çarpıcı bakışı derinleştiren ve temellendiren güçlü bir analiz sunuyor, ekolojik yıkımı yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda ataerki ve kapitalizmin iç içe geçmiş tahakküm biçimlerinin bir sonucu olarak ele alıyor. Küresel Güney’den kadınların gündelik hayatta yaşadığı deneyimlerle, Kuzey’in endüstriyel felaketleri ve militarist politikaları yan yana geliyor, ortaya hem yerel hem de evrensel bir direniş panoraması çıkıyor. Yazarlar, temel insani ihtiyaçların metalaştırılmasından militarizmin kadınların bedenleri üzerindeki yüküne kadar uzanan bir yelpazede, yaşamın sürekliliğinin kadınlara nasıl dayatıldığını çarpıcı bir dille tartışıyor.
Mies ve Shiva, büyüme, üreme teknolojileri ve modernleşmenin hâkim paradigmalarını sorgularken; doğanın yaşamı işbirliği, karşılıklı özen ve sevgi yoluyla koruduğunu hatırlatan bambaşka bir çerçeve öneriyor. Küreselleşme, bilim ve kalkınmaya dair alışıldık bakış açılarını yerinden oynatarak daha etik, sürdürülebilir ve yaşamı besleyen bir dünya tasavvuru sunuyorlar.
Ekofeminizm, felsefi derinliği pratik içgörülerle buluşturan, kadim bilgeliği yeniden keşfetmeye davet eden bir kitap. Cinsiyet, ekoloji ve küresel eşitsizlik arasındaki görünmez bağları anlamak ve yeni olasılıkların izini sürmek isteyen herkes için ilham verici bir rehber.
Vandana Shiva (5 Kasım 1952) Hint fizikçi, çevre aktivisti ve yazar. Hindistan’ın Dehra Dun kentinde büyüyen Shiva, bilim felsefesi alanında yüksek lisans ve kuantum teorisi üzerine doktorasını Kanada’da tamamladıktan sonra ülkesine dönerek doğa ve köylü hakları için çalışmaya başladı. 1982’de Bilim, Teknoloji ve Ekoloji Araştırma Vakfı’nı (RFSTE) kurdu. Bu vakıf aracılığıyla, başta ormanların yok edilmesi ve büyük baraj projeleri olmak üzere birçok ekolojik yıkıma karşı taban hareketleri örgütledi. Shiva’nın en bilinen çalışmaları, Yeşil Devrim’e ve küresel tarım şirketlerinin dayattığı tek tip, genetiği değiştirilmiş, patentli tohumlara karşı yürüttüğü Navdanya adlı mücadeledir. Shiva kaleme aldığı yirmiden fazla kitabında küresel şirketlerin doğayı metalaştıran uygulamalarını eleştirir; adil, demokratik ve sürdürülebilir bir yaşam için yerel bilgiye ve doğayla uyumlu üretime dönüş çağrısı yapar. 1993’te Alternatif Nobel olarak bilinen Right Livelihood Ödülü’ne layık görülen Vandana Shiva, günümüzde hâlâ gıda egemenliği, kadın hakları ve iklim adaleti mücadelesinin öncü seslerindendir.
Maria Mies (1931–2023) Alman sosyolog, akademisyen, Marksist feminist düşünür ve küreselleşme eleştirmeni. Hindistan’da kadın çalışmalarıyla başladığı akademik kariyerini Köln ve Lahey’deki çeşitli uluslararası enstitülerde sürdürdü. Mies’ın patriyarka, kapitalizm ve sömürgecilik arasındaki iç içe geçmiş yapıları analiz eden; kadın emeği, geçim ekonomisi yaklaşımı ve ekolojik adalet temalarını ele alan kırka yakın eseri var. Mies’in eserleri, feminist teoride ve akademik literatürde paradigma değişikliklerine katkı sağlayarak ekonomik sömürü ve toplumsal cinsiyet ilişkileri üzerine eleştirel bakış açısını derinleştirdi. Mies aynı zamanda feminist aktivist olarak kadın sığınma evleri kurdu, Attac gibi küreselleşme karşıtı hareketlerde aktif rol aldı.
Özgün adı: Ecofeminism
Türkçesi: İlknur Urkun Kelso
Yayıma Hazırlayan: Emre Tokcael
Son Okuma: Bahar Aydın
Kapak Tasarımı: Hamdi Akçay
Sayfa Düzeni: Semih Büyükkurt
1. Baskı, Eylül 2025
ISBN: 978-625-6896-33-8
504 s. / 2. Hamur / Ciltsiz / 13,5 x 19,5