top of page
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens // Yuval Noah Harari

Hayvanlardan Tanrılara Sapiens // Yuval Noah Harari

Stok kodu: 9786055029357

Hayvanlardan Tanrılara Sapiens

İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi

Yuval Noah Harari

 

  • Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü?
  • Para neden herkesin güvendiği tek şey?
  • Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen?
  • Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar?
  • Geleceğin dini bilim mi?
  • İnsanların miadı çoktan doldu mu?
  • 100 bin yıl önce yeryüzünde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak?

 

Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim’le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor.

 

Harari ayrıca geleceğe bakmaya da zorluyor okuru. Yakın zamanda insanlar, dört milyar yıldır yaşama hükmeden doğal seçilim yasalarını esnetmeye başladılar. Artık sadece dünyayı değil, kendimizi ve diğer canlıları tasarlama becerisi de kazandık. Peki bu bizi nereye götürüyor, bizi neye dönüştürebilir?

30’dan fazla dile çevrilmiş bu kışkırtıcı çalışma özellikle Jared Diamond, James Gleick, Matt Ridley ve Robert Wright’ın eserlerine aşina okurlar için muhteşem bir kaynak.

 

Sapiens, tarihin ve modern dünyanın en büyük sorularını gayet yalın bir dille ele alıyor. Çok seveceksiniz!”

Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik’in yazarı

“Harari’nin eseri kabul görmüş doktrinlerin karşısında duran fikirler ve şaşırtıcı gerçeklerle bezeli.”

John Gray, Financial Times

  • Yuval Noah Harari 1976’da doğdu. 2002’de Oxford Üniversitesi’nde tarih doktorasını tamamladı. Şimdilerde Kudüs İbrani Üniversitesi’nde Beşeri Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü’nde dünya tarihi dersleri veriyor.

     

  • Türkçesi: Ertuğrul Genç

    Türü: İnceleme / Bilim / Tarih

    Yayıma Hazırlayan: Cihan Kara

    Son Okuma: Serpil Işıldar

    Kapak Tasarımı: Deniz Akkol

    Cilt Bilgisi: Ciltli, sert kapak

    Kâğıt Bilgisi: Kitap Kâğıdı

    Basım Tarihi: Ekim 2017

    Basım Bilgisi: 1. Baskı Kasım 2017

    Sayfa Sayısı: 416 s.

    Kitap Boyutları: 15,5 cm x 22 cm

    ISBN No: 978-605-5029-73-9

    Barkod No: 9786055029739

478,00₺ Normal Fiyat
310,70₺İndirimli Fiyat
Adet

OKUMA PARÇASI


1

Önemsiz Bir Hayvan


Yaklaşık 14 milyar yıl önce, Big Bang olarak adlandırdığımız bir şeyle madde, enerji, zaman ve uzay ortaya çıktı. Evrenimizin bu temel özelliklerinin hikâyesine fizik diyoruz.


Bunların ortaya çıkışından yaklaşık 300 bin yıl sonra madde ve enerji, atom adını verdiğimiz daha karmaşık yapılar ortaya çıkardılar, bunlar da zamanla birleşerek molekülleri oluşturdu. Atomların, moleküllerin ve aralarındaki etkileşimin hikâyesine kimya diyoruz.


Yaklaşık 4 milyar yıl önce, Dünya adı verilen gezegende, bazı moleküller organizma adı verilen oldukça geniş ve karmaşık yapılar oluşturdu. Organizmaların hikâyesine biyoloji diyoruz. Yaklaşık 70 bin yıl önce Homo sapiens’e ait organizmalar, kültür adını verdiğimiz daha da karmaşık yapılar oluşturdular. Bunu takip eden insan kültürlerinin gelişimine tarih diyoruz.


Tarihin akışını üç önemli devrim şekillendirdi: Yaklaşık 70 bin yıl önce başlayan Bilişsel Devrim, 12 bin yıl önce bunu hızlandıran Tarım Devrimi ve yalnızca 500 yıl önce başlayan, tarihi sona erdirip bambaşka bir şeyi başlatabilecek Bilimsel Devrim. Bu kitap, bu üç devrimin insanları ve diğer organizmaları nasıl etkilediğinin hikâyesini anlatıyor.


* * *


Tarihten çok önce insanlar vardı. Modern insanlara benzeyen hayvanlar ilk olarak yaklaşık 2,5 milyon yıl önce ortaya çıktı. Fakat sayısız nesil boyunca aynı çevreyi paylaştıkları çok sayıda organizmadan ayrışmadılar.


İki milyon yıl önce Doğu Afrika’ya bir gezi yapsaydınız, çok tanıdık insan karakterlerine tanık olabilirdiniz: çocuklarına sarılan endişeli anneler, çamurda oynayan çocuklar, rahat bırakılmak isteyen yaşlılar ve toplumun kurallarına başkaldıran gençler, görmüş geçirmiş yöneticileri ve köyün güzelini etkilemek isteyen gösteriş meraklısı maçolar. Bu arkaik insanlar âşık oldu, oynadı, yakın arkadaşlıklar kurdu, güç ve statü için mücadele etti. Fakat bunu şempanzeler, babunlar ve filler de yapıyordu. İnsanların hiç de özel bir durumu yoktu; bir gün kendi soylarından gelenlerin ayda yürüyeceğine, atomu parçalayacağına, genetik kodu çözeceğine ve tarih kitapları yazacağına dair en ufak bir fikri yoktu. Tarih öncesi insanlarla ilgili bilinmesi gereken en önemli şey etraflarına goriller, ateşböcekleri veya denizanalarından daha fazla etki etmeyen sıradan hayvanlar olduklarıdır.


Biyologlar organizmaları türler halinde sınıflandırır. Hayvanlar eğer birbirleriyle çiftleşip üretken yavrular yapabiliyorsa aynı türe ait kabul edilir. Atların ve eşeklerin yakın geçmişten ortak bir ataları vardır ve bu iki hayvan pek çok fiziksel özelliği paylaşır. Buna karşılık birbirlerine pek az cinsel istek duyarlar. Eğer teşvik edilirse çiftleşirler de, fakat katır adı verilen yavruları kısır olur. Dolayısıyla eşek DNA’sındaki mutasyonlar asla atlara (veya tam tersi atlardaki eşeklere) geçemez. Bu iki tip hayvan, sonuç olarak ayrı evrimsel yollarda ilerleyen iki ayrı tür olarak kabul edilir. Buna karşılık, çok farklı görünen bir buldok ve bir spaniel aynı türün üyeleridir ve aynı DNA havuzunu paylaşırlar. Memnuniyetle çiftleşebilir ve yavruları da başka köpeklerle çiftleşerek başka yavrular üretebilirler.

Ortak bir atadan evrimleşen türler “cins” adı verilen bir başlıkta toplanır. Aslanlar, kaplanlar, leoparlar ve jaguarlar Panthera cinsinin altındaki farklı türlerdir. Biyologlar organizmaları iki parçadan oluşan Latince bir isimle adlandırırlar. Önce cins, sonra tür. Örneğin aslanlar Panthera leo olarak adlandırılırlar, Panthera cinsinin leo türü. Bu kitabı okuyan herkesin Homo sapiens olduğunu varsayabiliriz. Homo (insan) cinsinin sapiens (zeki) türü.


Cinsler de aileleri oluşturur, örneğin kediler (aslanlar, çitalar, ev kedileri), köpekler (kurtlar, tilkiler, çakallar) ve filler (filler, mamutlar, mastodonlar). Bir ailenin tüm üyelerinin soyları kurucu bir anneye veya babaya dayanır. Örneğin en küçük ev kedisinden en vahşi aslana tüm kediler, yaklaşık 25 milyon yıl önce yaşamış ortak bir kedi atasını paylaşır.


Homo sapiens de bir aileye mensuptur. Bu sıradan bilgi tarihin en iyi korunmuş sırlarından biriydi. Homo sapiens uzunca bir süre kendisini diğer hayvanlardan ayrı, ailesiz (kuzeni veya kardeşi, hepsinden de önemlisi ebeveyni olmayan) bir yetim olarak gördü ama durum böyle değildi. Sevelim ya da sevmeyelim, büyük maymunlar adı verilen gürültücü ve büyük bir grubun üyesiyiz. Yaşayan en yakın akrabalarımız arasında şempanzeler, goriller ve orangutanlar var ve şempanzeler bunların en yakını. Yalnızca 6 milyon yıl önce, tek bir dişi maymunun iki kızı oldu. Bunlardan biri tüm şempanzelerin atası olurken, diğeri de bizim büyükannemiz oldu.



Diğer Kitaplarımız

bottom of page