top of page
Müzikli Beyin César Aira

Müzikli Beyin // César Aira

Stok kodu: 9786052205921

Latin Amerika’nın usta kalemi César Aira, kısacık romanlarının yanı sıra öyküleriyle de tecrübeli edebiyat okurunun radarına takılıyor.  Müzikli Beyin eserinde sıradan olayların, hatta kendi hayatına dair bazı unsurların üzerine kurguladığı, bağlamından sapan gerçeküstü metinleriyle Aira okurunu, zihninin karmaşık ve soyut patikalarında beraber çıkacakları kısa yürüyüşlere davet ediyor.

 

Tanrı’nın doğum gününü kutlayan maymunlar, varoluşunu sorgulayan çömleçikuşu, Mona Lisa’nın dünyaya yayılıp kendilerine yeni hayatlar kuran boya partikülleri, yolunu kaybetmiş çizgi roman serserileri, gezici sirklerin doğaüstü yaratıkları… Aira’nın hikâyelerinde tüm bu tuhaf karakterler, gündelik hayatın sıradanlığı içinde ete kemiğe bürünüyor.

 

“Aira’yı okumaya başladığınızda, durmak istemeyeceksiniz.”

Roberto Bolano

 

"Arjantinli yazar César Aira, avangard tekniklerle uğraşan seçkin bir minyatürcü. Çalışmalarındaki neşeli edebi oyunculuğu ve hikâye-içinde-hikâyeleriyle, Vladimir Nabokov ve Italo Calvino'yu andırıyor."

The Wall Street Journal

  • 1949’da Arjantin, Coronel Pringles’de doğdu ve 1967’den bu yana Buenos Aires’te yaşıyor. Buenos Aires Üniversitesi ve Rosario Üniversitesinde dersler verdi. Fransa, İngiltere, İtalya, Brezilya, İspanya, Meksika ve Venezuela gibi ülkelerden kitaplar çevirdi ve editörlüğünü üstlendi. Aira’nın yüzden fazla eseri Arjantin, Meksika, Kolombiya, Venezuela, Şili ve İspanya’da yayımlandı ve başka birçok dile çevrildi. Aira, deneme ve romanlarının yanı sıra İspanyol El País gazetesi için makaleler kaleme aldı. 2021 Formentor Ödülünü ve Guggenheim bursunu almaya hak kazandı, ayrıca Rómulo Gallegos ödülü ve Booker Uluslararası Ödülüne aday gösterildi.

  • Özgün adı: El Cerebro Musical

    İspanyolca Aslından Çeviren: Saliha Nilüfer

    Yayıma Hazırlayan: Çiğdem Şentuğ

    Kapak Tasarımı: Deniz Akkol

    Sayfa Düzeni: Semih Büyükkurt

    1. Baskı, Haziran 2022

    ISBN: 978-605-2205-92-1

    280 s. / 2. Hamur / Ciltsiz / 13,5 x 19,5

316,00₺ Normal Fiyat
205,40₺İndirimli Fiyat
Adet

OKUMA PARÇASI


Tuğla Duvar


Çocukken Pringles’te sinemaya çok giderdim. Her gün değilse de haftada en az dört beş film izlemeye… Hoş, dört ya da altı demem gerekirdi, çift gösterimli olurdu filmler, kimse tek film için bilete para vermezdi. Pazar akşamüstü beşte ailecek “toplu” denen seansa gidilirdi. Farklı gösterimleri olan iki sinema salonu vardı, istediğimizi seçebilirdik. Söylediğim gibi biri fazladan diğeri asıl olmak üzere (ona “vizyon filmi” denirdi niyeyse, oysa bizim için hepsi “vizyon” sayılırdı) iki film peş peşe gösterilirdi. Ama ben arada sırada, daha doğrusu her pazar çocuk izleyicilere yönelik saat birdeki matineye de giderdim. Çocuk izleyiciler için de yine iki film olurdu, gerçi o zamanlar sinemada çocuk filmi diye ayrı bir tür yoktu; türler genel, western, macera diye ayrılırdı (hatırladığım kadarıyla Fu Man Chu ya da Zorro gibi bazı serileri izleme şansım olmuştu.) Biraz büyüyünce, on iki yaşında, akşamları da gitmeye başladım; cumartesi (farklı bir program) ya da cuma günleri (Pazar günündeki toplu gösterimle aynı programdı ama ne de olsa iki sinema salonu vardı…) hatta hafta arası bazı akşamlar… Bir süre sonra sinemalardan birinde bütün salı akşamı kesintisiz yerli film gösterimine başlandı. Kaç film izlemiş olabilirim? Hesaplamak pek akıl kârı değilse de haftada dört film, yılda en az iki yüz film eder, ki bu düzeni 8 yaşından 18 yaşına kadar devam ettirebildiysem iki bin film yapıyor. Bu hesaptan yola çıkıp başka sonuçlara varmak da hiç akıl kârı değil; örneğin bir buçuk saatlik iki bin film, üç bin saat, yüz yirmi beş gün veya dört ay kesintisiz film demektir. Dört ay. Basit rakamlara nazaran böylesi daha somut bir tablo çiziyor: gerçi eziyet çektiren uzun mu uzun bir filmi çağrıştırmak gibi bir sorunu var, oysa burada söz konusu olan her biri hevesle beklenen, sonrasında üzerinde konuşulan, birbiriyle karşılaştırılan, anlatılan, anımsanan başka başka sayısız film. Özellikle de anımsanan, o türlü türlü hazineleriyle biriktirilen. İşte buna bizzat şahidim. Çünkü o iki bin film içimde yaşamaya devam ediyor; yabancı bir hayat, yeniden dirilmiş ruhlar, hayaletler tarihçesi gibi.


Pek çok kez birileri tarafından hafızam övgüye değer bulunmuş, kırk elli yıl önceki olayları ya da kitapları (ya da filmleri) ayrıntılarıyla hatırlamam insanları şaşkına çevirmiştir. Ama başkalarının ne dediği, neye hayran olduğu falan değil önemli olan, neyi nasıl hatırladığını ancak insanın kendisi bilebilir.



Diğer Kitaplarımız

bottom of page